Günümüzde lojistik sektörü ve tedarik zinciri yönetimi, yapay zeka, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı stratejilerle yeniden şekilleniyor. “Yeni Nesil Lojistik” kavramı, teknolojik yeniliklerle lojistiğin verimliliğini artırırken, intermodal taşımacılık uygulamaları da sektörde çevreci ve etkin bir yapının oluşmasına katkı sağlıyor. Yapay zekanın, dijitalleşmenin ve sürdürülebilirlik uygulamalarının avantajlarını Hizmetix okurları için değerlendiren STK temsilcileri, dijital dönüşümde hız kazanılması gerektiğini vurguluyor.
Yeni Nesil Lojistik ve intermodal taşımacılık uygulamaları, lojistik sektöründe daha etkin, çevreci ve ekonomik bir modelin oluşmasına öncülük ediyor. Yapılan yeni düzenlemeler ve teknolojik gelişmelerle birlikte, lojistik sektörü gelecekte daha dijital, verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşacak.
Dijital Dönüşüm ve Otomasyonun Etkisi
Lojistik süreçlerin dijitalleşmesi, yapay zeka, nesnelerin interneti ve veri analitiği gibi yeniliklerle hız kazandı. Bu teknolojiler, talep tahminleri, stok yönetimi ve tedarik zinciri risk analizlerini optimize ederek daha etkin bir lojistik yönetimi sağlıyor. Nesnelerin interneti, tedarik zincirindeki hareketlerin daha izlenebilir hale gelmesini sağlarken, blockchain tabanlı uygulamalar veri güvenliğini ve şeffaflığı artırıyor.
Otonom sistemlerin lojistikte kullanılması da sektörde büyük bir dönüşüme işaret ediyor. Otonom robotlar ve aracılar, depolama ve dağıtım merkezlerinde operasyonel maliyetleri düşürürken, kamyonet ve drone teslimatları lojistiğin daha esnek ve hızlı olmasına yardımcı oluyor.
Yeşil Lojistik ve Sürdürülebilir Uygulamalar
Yeni Nesil Lojistik yaklaşımları, sürdürülebilirlik odaklı uygulamalarla destekleniyor. Kombine ve intermodal taşımacılığın yaygınlaşması, karbon emisyonunu düşürerek daha çevreci bir lojistik yapısının oluşmasını sağlıyor.
Bununla birlikte, yeşil lojistik faaliyetlerini destekleyen düzenlemeler de devreye alınıyor. Bakanlık tarafından getirilen yeni yönetmelik gereğince, firmaların Yeşil Lojistik Belgesi alabilmesi için yıllık en az 200 kombine veya intermodal taşımacılık seferi gerçekleştirmesi gerekiyor. Ayrıca, işletmelerin yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik tükettiğini belgeleyen sertifikalara sahip olmaları şart koşuluyor.
Yeni Nesil Lojistik ve intermodal taşımacılığın etkin şekilde uygulanabilmesi için belirli adımlara ihtiyaç duyuluyor:
- Demir yolu altyapısının güçlendirilmesi: Kombine ve intermodal taşımacılığın etkinleşmesi için yeni lojistik merkezlerin kurulması büyük bir önem taşıyor.
- Dijital entegrasyonun artırılması: Nesnelerin interneti, blockchain ve yapay zeka teknolojilerinin tedarik zincirine daha fazla entegre edilmesi, lojistik süreçlerin daha verimli ve şeffaf yönetilmesini sağlayacak.
- Teşvik mekanizmaları: Intermodal taşımacılığı tercih eden firmalara vergi avantajları ve finansal destekler sağlanarak sürecin hızlandırılması sektörün gelecekteki konumunu büyük oranda etkiliyor.
- Yeşil lojistik sertifikasyonu: Çevreci lojistik uygulamalarını benimseyen firmalar için sınıflandırma ve sertifikasyon sistemlerinin yaygınlaştırılması, sektörde sürdürülebilirliğin artmasını sağlayacak.
Lojistikte yapay zeka ve blockchain’in gücüyle dijital dönüşüm
Yapay zekanın ve dijitalleşmenin lojistik sektörüne sağlayacağı katkılar konusunda görüşlerini Hizmetix okurlarıyla paylaşan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aras, taşımacılık ve lojistik sektörünün teknolojideki gelişmeler, özellikle de yapay zeka odaklı lojistik çözümlerinin ortaya çıkması nedeniyle derin bir dönüşüm geçirdiğini vurguluyor. Gelişmiş yapay zeka sistemleriyle donatılmış taşıtların firma tesisleri içinde veya dışında işgücü maliyetlerini azaltırken, teslimat süreçlerini de potansiyel olarak hızlandırdığını söyleyen Aras, “Ayrıca, trafik akışını izlemek ve yönetmek için yapay zekadan yararlanan akıllı ulaşım sistemleri, rota optimizasyonu ve nakliye/lojistik süreçlerinde kullanılan yapay zeka teknolojileri, yapay zeka odaklı çözümlerle yapılan talep tahmini ve envanter yönetimi lojistik süreçlerin verimini artırmakta; yakıt ve enerji tüketimini azaltırken, teslimat sürelerini kısaltabilmekte, tedarik zincirinde güvenliği ve müşteri memnuniyetini artırmaktadır.” diyerek bu teknolojilerin gelişmeye devam ettikçe, sektörü yeniden şekillendirme potansiyellerinin daha da güçleneceğinin altını çizdi.
Tüm paydaşlar iş birliği içinde çalışmalı
“Blockchain, yapay zeka teknolojileri gibi ileri düzeyde teknolojik araçların kullanımının, lojistik firmalarının operasyonel verimliliği ve rekabet gücü ile ilgili faydalarının yanında, dış ticaretimizin lojistiğinin en önemli unsurlarından biri olan sınırlar arası geçişler ve gümrük süreçlerinde kullanılmasının ülkemiz ihracatı ve Avrupa-Asya ticaretine sunduğu lojistik hizmetlerin hızlandırılması ve kolaylaştırılması açısından getireceği ciddi kazanımlar söz konusudur. “ diyen Aras, bu teknolojik devrimden faydalanmak için lojistik ve ilgili sektörlerdeki tüm paydaşların iş birliği içinde çalışmasının önemine şu sözlerle değindi:
“Örneğin, sınır geçiş ve gümrük işlemlerinde yetki sahibi olan farklı kamu kurumları arasında etkin bir iletişim ve koordinasyon sağlanabildiği, onay süreçlerinin ve evrak dolaşımının asgariye indirildiği, mükerrer onay ve işlemlerin blockchain gibi sistemlerle önüne geçildiği takdirde, ülkemiz içindeki ve ülkemizden ihracat partneri olan ülkelere taşınan mal hareketlerinin ciddi seviyede hızlandırılması ve kolaylaştırılması mümkün olabilecektir. Bunu başardığımız takdirde, lojistikte gerçek anlamda bölgesel bir üs ve etkin bir transit taşımacılık merkezi haline gelme şansımız olacak; bu kabiliyetlerimiz de ülkemizin dünya ticaretinden aldığı payı ve küresel tedarik zincirlerindeki payını artıracaktır.”

Lojistik sektöründe dijital dönüşümü hızlandırmalıyız
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Bilgehan Engin, yapay zekanın avantajlarını ve lojistik sektörü için fırsatlarını Hizmetix okurları için değerlendirdi. Lojistik sektöründe dijital dönüşümünün hızlanması gerektiğini vurgulayan Engin, yapay zeka ile entegre çalışan sistemlerin, iş gücü maliyetlerini azaltırken, taşıma ve dağıtım süreçlerinde yakıt tüketimini optimize ederek enerji maliyetlerini de minimize ettiğini belirtti.
Yapay zekanın, operasyonel verimliliği artırma, maliyetleri azaltma ve müşteri memnuniyetini iyileştirme gibi çeşitli alanlarda önemli katkılarda bulunduğunu ifade eden Engin, “Yapay zeka lojistik sektörüne modern ve yenilikçi çözümler sunarak, karşılaşılan pek çok zorluğun aşılmasında kritik bir rol oynuyor. Bu teknolojinin sağladığı faydaların tam anlamıyla elde edilebilmesi için lojistik firmalarının yüksek başlangıç maliyetlerine, eğitim ve adaptasyon gerekliliklerine ve güvenlik zorluklarına karşı harekete geçmesi gerekiyor.” dedi. Bu bağlamda, lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların, yapay zeka teknolojilerine yatırım yaparak bu dönüşümü kucaklamaları ve yenilikçi çözümleri hayata geçirmelerinin büyük önem taşıdğının altını çizen Engin, “Bu yatırımlar, sektörde sürdürülebilir büyümeyi ve teknolojik ilerlemeyi destekleyecek temel taşlardır.” ifadelerini kullandı.
Yapay zekanın avantajları ve lojistik sektörü için fırsatları
Günümüzde giderek daha fazla müşterinin ihtiyaç duyduğu hizmetlere “her zaman, her yerden” erişim sağlayan bulut çözümlerinin, veri erişim güvenliğine ve veri ihlallerine veya yetkisiz erişime karşı korunmaya daha da büyük bir baskı yaptığını belirten Engin, “Doğru yönetilmezse şirket ve müşteri verilerinin güvenliğinin sağlanamaması, müşteri kaybından yasal davalara kadar uzanan büyük sorunlar ortaya çıkabilir.” dedi.
Yapay zekanın, lojistik sektöründe maliyetlerin azaltılması açısından büyük fırsatlar sunduğunu, yapay zeka destekli otomasyon ve optimizasyon çözümlerinin operasyonel süreçlerde gereksiz maliyetlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğunu aktaran Engin, “Yapay zeka ile entegre çalışan sistemler, iş gücü maliyetlerini azaltırken, taşıma ve dağıtım süreçlerinde yakıt tüketimini optimize ederek enerji maliyetlerini de minimize ediyor. Yapay zeka tabanlı otomasyon sistemleri, lojistik süreçlerde verimliliği artırmanın yanı sıra, hata oranlarını da minimize etmekte kritik bir rol oynar. Bu somut göstergeler ışığında, küresel bir iş kolu olan lojistik sektörünün dijital dönüşümü ivedilikle hızlandırması gerekiyor. Dijital dönüşümün önündeki en sık karşılaşılan durum değişime direnç göstermek ancak lojistik hizmet sektöründe, geçmişteki başarıların sürdürülebilirliği dönüşümün hızına paralel olarak ilerliyor.” ifadelerini kullandı.
UTİKAD sektördeki dijitalleşmeyi hızlandıracak çalışmalar yürütüyor
UTİKAD Mikro Lojistik ve Dijitalleşme Çalışma Grubu’nun, e-ticaret, e-ihracat sektöründe yaşanan gelişmeleri ve dijital trendleri aylık olarak gerçekleştirilen çalışma grubu toplantılarında mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileriyle fırsatlar ve tehdit başlığında değerlendirdiğini sözlerine ekleyen Engin konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“2024 yılında yapılan toplantılarda yer hizmetlerinde ve antrepolarda altyapının yetersiz olduğu, gümrük işlem sürelerinin uzun sürdüğü, mevzuatın e-ticaretin büyümesine mevcut şartlarda uygun olmadığı, EPH bedelinin hem taşıyıcıdan hem de alt taşıyıcıdan mükerrer olarak alınmasının doğru bulunmadığı görüşleri değerlendirildi. Aynı zamanda inovatif gelişmelerin önemini dikkate alarak bilgi akışının sektöre aktarımının sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor. Geçtiğimiz yıl sektördeki dijitalleşmenin mevcut durumunu tespit etmek için yapılan lojistikte inovasyon ve teknoloji anketi sektördeki dijitalleşmeyi hızlandıracak.”
