12 Aralık 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Tesis Yönetimi

DEVLET, VATANDAŞLARIN DOLANDIRILMASINI ÖNLEMEK İÇİN DENETİM YAPMALI

Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Adalet ile İçişleri Bakanlığı tarafından site aidatlarına yönelik çalışma yapıldığı kaydedildi. Bunun üzerine medyada yer bulan site aidatlarına tavan fiyat uygulaması da dikkat çeken bir diğer konu olarak gündeme geldi. Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız tesis yönetimi sektörünün tecrübeli isimlerinden M Plus Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Aydın Kartal, sitelerin özel mülk olduğunu ve bakanlığın aidatları belirlemekten ziyade, devletin vatandaşların dolandırılmasını önlemek için bir denetim sisteminin kurulmasını sağlaması gerektiğini belirtti.

Enflasyon ve yükselen maliyetler konut sektöründe yalnızca konut fiyatlarını ve kiraları değil, aidatları da etkiledi. Asgari ücretin yükselişi ve enerji maliyetlerindeki artış başta olmak üzere aidatları etkileyen pek çok faktör söz konusu. Medyada geçtiğimiz günlerde yer alan site aidatlarında tavan fiyat uygulamasıyla ilgili Hizmetix’e özel açıklamalarda bulunan M Plus Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Aydın Kartal, bağımsız birçok birimden oluşan toplu yaşam alanlarının aidatlarını belirlemede bakanlıkların söz sahibi olmaması gerektiğini vurguladı. Her sitenin konut sakinlerine standart hizmetler sunmadığı, farklı imkanlarla bu alanları daha yaşanılanabilir, güvenli ve estetik hale getirdiğini belirten Kartal, bunların aidatları belirlemede önemli bir etken olduğunun altını çizdi.

Toplu yaşam alanlarının özel mülk olduğunu ifade eden Kartal, “Devlet bu kurumların içinde yer alacaksa seçilecek yöneticilerin ve yönetim firmalarının niteliklerini belirlemeli ve kesinlikle onlara şahsi sorumluluk getirmeli. Örneğin; asansörler arıza yaptı ya da yenilenmesi gerekiyor, yenilenmek için yatırım bütçesi yapılacak ve o yatırım bütçesi başka bir kalemde kullanılmayacak. Bunu uygulamadığında da seçilen yöneticilerin ya da yönetim firmasının şahsi sorumluluğu olmalı.” şeklinde açıklamada bulundu.

Herhangi bir meslek grubuna mensup kişilerin yönetim şirketi kurmaya karar verdiğinde bir prosedürden geçmediğini sözlerine ekleyen Kartal, “Sektörel hiçbir bilgiye sahip olmadan bütçe ve finans konusunda bilgi birikimi olmayan vasıfsız kişiler yönetimde yer alarak milyonluk bütçeleri ve çok nitelikli ortak alanları olan projeleri yönetme konusunda söz sahibi oluyorlar. Tesis yönetim şirketleri veya seçilmiş yöneticiler öyle siteleri yönetiyorlar ki, oralar aslında mevcut il ve ilçelerimizin nüfusunu aşan büyüklüğe sahipler. Bizler ise orada belirli bir personel sayısıyla bu işi yapmaya çalışıyoruz.” dedi. Güvenlik personelinin 24 saat usulüyle sitelerde görev yaptığını ve aidatların en büyük kalemini güvenliğin oluşturduğunu söyleyen Kartal, “Örneğin 500 bağımsız bölüm yapılmış, bir tane güvenlik kapısı konulabilecekken işletme plansızlığı yüzünden 3 kapı konulmuş. Vardiya olarak 7/24 güvenlik personeli koymak zorundasınız. Bugün bir güvenlik personelinin maliyeti maaşı, sigortası, giydirilmiş bir şekliyle 35-40 bin TL civarında. 24 saat hizmet verildiği için toplam aidatın içinde güvenliğin payı %30 ila 50’yi bulan siteler olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Bu nedenle bakanlıkların bu toplu yaşam alanlarındaki maliyetleri ve konut sakinlerinin ihtiyaçlarını bilemeyeceğini ve buna bir tavan fiyat uygulamasının getirilemeyeceğinin altını çizen Kartal, “Bakanlık aidatları belirlemekten ziyade, o sitedeki vatandaşların dolandırılmasını önlemek için bir denetim sistemi kursun ve bu kurduğu birimde denetim yapsın. Denetimden kastım sadece mali bir denetim değil, toplu yaşam alanının yıpranma/eskime durumunda yöneticilerin yatırım bütçelerini yapıp yapmadığını ve bu bütçelerin doğru yerde kullanılıp kullanılmadığını denetlemeli. Yapılmadığı takdirde de şahsi sorumluluğu olmalı. Bahsettiğimiz sitelerin işletme denetimi o kadar önemli ki. Belki biz farkında olmadan nitelikli projelerde yapısal olarak elektrik, mekanik, ıslak zeminler, duvar, çatı, sığınaklar hatta binanın temelinin bile düzenli kontrol edilmemesi durumunda özellikle bunlara vaktinde yatırım bütçesi yapılarak ömürlerinin en efektif kullanılmasını sağlamadığımızda MİLLİ SERVET’in de yok olacağını görmeliyiz.” dedi.

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun değiştirilmesi gereken en önemli hükümlerinden birinin de sitelerdeki seçimlerde %50 katılım zorunluluğun kaldırılması yönünde olduğunu ifade eden Kartal, “Kimse bu oranı bulamıyor ve sonrasında salt çoğunlukla kim seçilirse yönetici oluyor. Bu da yasal değil, sonrasında mahkemeye kadar uzanan bir süreç başlıyor hatta site yönetimlerine kayyum atanıyor.” açıklamasında bulundu.

Bakanlıkta kurulan ve tesis yönetimi sektörünün de dahil edildiği birimin çalışmalarının henüz neticelenmediğini sözlerine ekleyen Kartal, sektörün aidattan daha önemli sorunları olduğunu vurgulayarak, “Seçilen yöneticilerin nitelikleri-özellikleri, deneticilerin nitelikleri özellikleri, yönetim firmalarının akredite olması, bu firmaların yetkinlikleri ve sorumlulukları önemli. Sadece mali hesaplar değil sahadaki uygulamalar da denetlenmeli.” diyerek sözlerini sonlandırdı.