2023 yılında Türkiye’de solar enerji hacminin 3 bin MW’a ulaşacağının öngörüldüğünü ifade eden ve 1.8 milyar dolarlık bir hacimle bu pazarın yüzde 35’ini Elin Enerji çatısı altında bulunan Sirius, Viessmann ve Seraphim markalarıyla yönettiklerini aktaran Kasım sayımızda kapak konuğumuz olarak ağırladığımız Elin Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Arda Yalı ile hem 2023 yılı içerisinde hayata geçirdikleri projeleri hem başta Amerika’da faaliyete geçirmeye hazırlandıkları fabrika yatırımı olmak üzere yakın dönem yatırımlarını hem de Türkiye ve dünyada solar enerji sektörünü konuştuk.
Türkiye’nin solar enerji sektöründeki potansiyelini değerlendirir misiniz, Elin Enerji olarak bu hacmin ne kadarını elinizde tutuyorsunuz? Elin Enerji çatısı altındaki ürün gamınız ve üretim potansiyelinizden de bahseder misiniz?
Türkiye’de 2023 yılı için solar sektörün yaklaşık 3 bin MW olacağı öngörülüyor. Bu 3 bin MW’ın neredeyse %35lik bir pazar payını ise Elin Enerji çatısı altındaki 3 markayla elimizde tutuyoruz. Birinci sırada kendi markamız olan Sirius, ikinci sırada yoğun olarak Viessmann ve üçüncü sırada Seraphim geliyor. Bu 3 markamızla pazarın %35’ini Elin Enerji olarak bizim fabrikamızdan çıkan panellerle sağlıyoruz. Yaklaşık 1.8 milyar dolarlık bir pazarın içerisindeyiz.
Solar enerji sektöründe Elin Enerji olarak yalnızca panel üretimi yapmıyoruz. Panel üretimimiz 1.8 milyar dolarlık pazarın yalnızca belirli bir kısmını kapsıyor. İnvertör ve kablo gibi yan ürünleri de Elin Enerji olarak kendi ithal ettiğimiz markalarla müşterilere bayilerimiz ve distribütörlerimiz vasıtasıyla ulaştırıyoruz.
Son zamanlarda hayata geçirdiğimiz bir diğer girişim ise evsel projelere yönelik ürünler geliştiriyor ve müşterilerimize bunları sağlıyoruz. Sirius marka invertör, lityum akü, kablo, konnektör, AC ve DC araç şarj istasyonları, satış sonrası hizmeti de tek marka altında sağladığımız evsel yatırımcıya çözümler sunuyoruz. Bu da yeni girdiğimiz bir alan. Burada da öngörülerimize dayanarak 2024 yılından itibaren pazarın %65’ini Sirius marka ürünleriyle donatmış olacağız.
Çok güçlü bir ürün gamıyla sektörde yer alıyoruz, hiçbir rakibimizde olmayan yüksek kalitede bir ürün gamımız var. Bu; solar enerji tarafında yapmış olduğumuz ve soların tamamlayıcı ürünü olarak da görebileceğimiz, araç şarj istasyonlarını da işin içine kattığımız iş modelimiz.
Elin Enerji, 2022 yılı verileri değerlendirildiğinde İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında 265. sırada yer aldı. Biz 2023 yılı sonunda döviz bazlı olarak 2022 konsolide ciromuzun yaklaşık 2 katına ulaşmış olacağız. Bu da bizi ilk 500’de daha yukarı taşıyacak.
2023 yılı Elin Enerji için nasıl geçti, kısa ve orta vadede yatırımlarınız ne yönde şekillenecek?
Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde grup şirketimiz Sirius adına 1 GW/yıl kapasiteli bir güneş paneli fabrikası hayata geçirdik. Burada TOPCON N type güneş panellerini Türkiye’de üreten ilk firma olduk. Gelecek yıldan itibaren de N tpye’ı bütün üreticilerde daha çok duymaya başlayacağız. Aynı m2’lerde P type ürünlerden 550 W çıkış gücü alıyorken, N type ürünlerde güç çıkışı 580 W’a kadar çıkıyor. Aynı m2’de 30 W gibi bir avantaj sağlıyor. Bunlar verimliliği daha yüksek ve yenilikçi hücreler.
Türkiye’de de katma değerli üretimi dikey entegrasyona çevirmek gibi bir arzumuz var. Bu dikey entegrasyonda öncelikle Türkiye’de alüminyum sanayisinde hizmet veren bazı firmaları yan sanayimiz olarak motive ettik ve alım garantisi vererek bizim tedarikçilerimiz olmasını sağladık. Bir sonraki aşamada Soline isimli markamızı kurarak kendi EVA’mızı üretmeye başladık.
Halihazırda bu fabrikamızın içerisinde kendi Junction box’larımızı üretmeye başladık. Düzce Cam ve Şişecam gibi sektöründe ileri gelen iki grup da güneş camlarıyla ilgili ciddi yatırım kararları aldılar. Yerliliğe önem veren bir marka olarak, bu iki gruptan ürün kullanımımızı artırıyoruz.
Geriye backsheet, ribbon, busbar ve hücre kalıyor. Hücre de toplam girdilerin yaklaşık %40’ını sağlayan bir noktada. Hücremizi de üretmek için Sivas Demirağ Organize Sanayi Bölgesi’nde 221 dönüm yer tahsis ettik. Bu araziye 2025’in sonunda işletmeye girecek olan bir hücre üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Yatırım için şu an teknoloji seçim noktasındayız. Bu yatırımları gerçekleştirdikten sonra 2025’in sonunda yerlilik oranımızı %90’ın üzerine çıkarmış olacağız.
2024 yılı bizim için artık gelecekteki daha katma değerli yatırımların hayata geçeceği ve ilk temellerinin atılacağı dönem olacak. Çünkü 2024’ün altıncı ayında da yine enerji sektörünün bir bileşeni olan batarya ile elektrik depolama tarafı Elin Enerji için aktif olacak. Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikamızın yanında 28 bin m2 kapalı alanda bir fabrika inşa ediyoruz. Burada batarya üretim tesisi kurulmuş olacak. Bu fabrikamızda BIPV (Build Integrated PV Solutions) panel çözümlerini de müşterilerimize terzi usulü sunabileceğimiz bir hat yatırımımız var. Bunu da tamamladığımızda Elin Enerji olarak fotovoltaik sektörde uçtan uca anahtar teslim her konuda çözüm ve hizmet sunabilen bir kabiliyete erişmiş oluyoruz. Çünkü Elin Enerji, 9 grup şirketiyle hem enerjinin taahhüdünü hem üretimini hem malzeme toptancılığını yapıyor ve satış sonrası hizmetlerini verebiliyor; yatırım yapan firmaları ve işletmede olan santralleri var. Çatımız altında şirketimizin kurucusu babam Savaş Elgin Yalı adına Türkiye’ye insan kaynağı yetiştirmek için bir endüstri meslek lisesi kurma amacıyla kurulmuş bir de vakfımız var. Kendi sanayimize insan kaynağı yetiştirmek anlamında yenilenebilir enerji alanında endüstri meslek lisesi kuracağız. 2024 yılında yatırımına başlayacağımız projenin 2025-26 eğitim öğretim yılına yetişmesini planlıyoruz.
Bunların hepsine baktığımızda 2024 Elin Enerji için kritik bir yıl.
Elin Enerji, felsefe olarak kendine her zaman en büyük olmayı değil, en iyi olmayı amaçlamıştı ve şu an bulunduğu sektörde olmak istediği konumda. Şu an en iyi olduğumuzu müşterilerimiz, müşteri adaylarımız, paydaşlarımız ve iş ortaklarımız tasdik ediyor. Hedeflediğimiz her şeye belirli bir zaman içerisinde erişebildiğimizi biliyoruz. Elin Enerji bütün yatırımlarını öz kaynakla yapmış bir şirket. Bu da Elin Enerji’nin içerideki ekonomik gücünü gösteriyor. Piyasada rakiplerinin saygı duyduğu ve aynı zamanda değer verdiği bir firmayız. Biz de hak eden rakiplerimize aynı değer ve saygıyı gösteriyoruz, hepsi için bir referans noktası olduk.
Elin Enerji’nin en büyük sermayesi güvendir, biz güveni pazarlarız.
Elin Enerji’nin yurt dışına yönelik hayata geçirdiği projeler nedir?
2023 sonunda Amerika’daki tesisimiz faaliyete geçmiş olacak. Bu tesisimizden de 2 bin MW’a ulaştığımız takdirde Amerikan Federal Hükümeti’nden 2030 yılına kadar kullanabileceğimiz yaklaşık 500 milyon dolarlık bir teşvik almaya hak kazandık. 2030’a kadar bu teşviğin ne kadarını doldurabileceğimiz, bizim üretme kabiliyetimizle doğru orantılı olacak.
Yıllık 3 ila 4 bin MW büyümesi beklenen Türkiye pazarında %35 pazar payıyla var olabildik, Amerika pazarı ise yılda 50 ila 60 bin MW büyüyor. Fabrika olarak Amerika pazarı için en büyük 5. kapasiteyiz. Çok zor olmayan bir yarış ve teşvik paketinin içerisine girdik. Bunu başardığımızda da Elin Enerji’nin ligi farklı bir lig olacak.
Türkiye’de ve global pazarda solar enerji sektörü ve genel olarak enerji yatırımları ne durumda?
2022 yılı dünyanın enerji yatırımları konusunda özellikle yenilenebilir enerjide en ivme yakaladığı dönemdi. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın getirmiş olduğu enerji krizi buradaki enerji yatırımlarını hem Türkiye’de hem de globalde çok ciddi anlamda artırdı.
2023’e girdiğimiz ilk dönem Türkiye’de büyük bir deprem yaşadık. Türkiye’de öncelikli güneş enerjisi yatırımı yapan sanayiciler daha çok tekstil ağırlıklı sanayicilerimiz. Bunlar da Gaziantep-Kahramanmaraş bölgesinde daha çok faaliyet gösteriyor. O bölgenin depremden etkilenmesiyle hem kamunun da oradaki elektrik altyapısındaki sıkıntıları tekrar tesis edebilmesi ve toparlayabilmesini de göz önüne alarak Haziran ayının sonuna kadar orada bir hareketlilik yaşayamadık. Mayıs ve Haziran ayları seçim ve bayram dolayısıyla daha durgundu. Temmuz ayından sonra da Merkez Bankası ve yeni Maliye Bakanı’nın politikaları gereği Türkiye’de kredi kanallarında bir yavaşlama oldu.
Tüm bunlara rağmen 2022’ye göre güneş enerjisi sektöründeki firmalar büyüme sağladı. Biz de büyüme yakalayabilen firmalardan biriyiz. Dünyada ve Türkiye’de normalleşme beklenirken şimdi de İsrail ve Filistin’in olduğu bölgede bir karışıklık söz konusu. 2024’ün Mart ayında da yerel seçimler var. Türkiye’de maalesef seçimler yatırım ve para politikalarını çok etkiliyor. Biz 2024 Mart ayına kadar yatırımlar anlamında Türkiye’nin rölantide gideceğine inanıyoruz. İhracatçı sanayici gibi duramayacak yatırımlar var, onların projelerine biraz daha ağırlık verdik. Pazarın 2022 hızına geri dönüşünü Nisan-Mayıs gibi öngörüyoruz. Önümüzün kış olması nedeniyle de bu çok normal.
Türkiye’ye benzer bir durumu dünya da yaşıyor. 2022’deki talebi gören malzeme üreticileri Avrupa’yı stoka boğdu. Bugün Rotterdam ve benzeri Avrupa limanlarında 80 bin MW güneş paneli var. Avrupa geçen yıl 45 bin MW güneş paneli tüketti. Avrupa’nın büyümesini de baz alırsanız bir buçuk yıllık ihtiyaç bugün Rotterdam’da raftaki ürün gibi teslime hazır bekliyor. Bu durum Avrupa’da yatırım yapacak insanların elini güçlendiriyor, her gün daha iyi fiyat ve koşulla bunu alabilirim diyerek yatırım planlarını erteliyorlar.
Avrupa’da enerji fiyatları arttığında Türkiye’de de artıyor, doğal gaza ve ithal kömüre bağlıyız. Onun için Türkiye’nin normalleşmesi Ocak sonrasını bulur, Avrupa’nın normalleşmesi ise stoklardan ötürü Haziran-Temmuz aylarını bulabilir. Bütün veriler, dünyada ve Türkiye’de enerjide şu an yaşanan sıkışıklığın önümüzdeki 3-4 ay içerisinde normalleşmeye başlayacağını gösteriyor.
Türkiye karbon nötr hedefi için 2053’ü işaret etti, Almanya 2050 yılını verdi ve son karbon nötr hedefini veren Çin oldu. Bütün ülkelerin sıfır karbon hedeflerine baktığımızda durmak gibi bir şansları yok. Bu alandaki yatırımları teşvik edici bir takım siyasi politikaların üretilmesi gerekiyor. Türkiye olarak bizim önümüzdeki en büyük engel doğru para politikalarını yaratamamak. Bunu yarattığımızda Türkiye’nin içerisindeki kaynaklara bile ihtiyaç yok, dışarıdan kaynak getirebilme potansiyeli iyi olan bir sektörüz. Hem ithalatı azaltıyoruz hem dışarıdan kaynak bulabiliyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Türkiye Güneş Enerjisi Birliği GÜNDER’in Yönetim Kurulu Üyesi olarak yer alıyorum. Bir sivil toplum kuruluşu üyesi ve sektörel tecrübesi olan biri olarak baktığımız zaman sektörde iki sıkıntı görüyorum. Birincisi; yüksek enflasyon döneminde kamunun sanayiye vermiş olduğu teşviklerin maalesef TL bazlı olmasından dolayı erimesi. Bu sanayicinin yatırım yapma motivasyonunu çok düşürüyor. İkinci en önemli etken ise insan kaynağı. Mavi yakalı insana erişmekte ciddi anlamda problem yaşıyoruz. Bu konu her geçen gün sanayiciyi yoran bir noktaya geldi. Ara eleman konusunda bugün maalesef mülteci sınıfındaki insanlara Türkiye’nin ihtiyacı olur noktaya geldik. Türkiye’nin ara eleman konusunda eğitim politikasını gözden geçirmesi gerekiyor.