8 Temmuz 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Enerji

Yenilenebilir Enerji Sisteminin Bel Kemiğiyiz

Yenilikçi enerji depolama sistemlerinin HES’lerin rolünü nasıl etkileyeceğini değerlendiren HESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, “Türkiye’de yenilenebilir enerji sektörünün ‘bel kemiği’ olan ve en planlanabilir ve yönetilebilir yenilenebilir enerji kaynağı olan hidroelektrik sektörünün, yani HES’lerin genel bir görünümü aktarmakta fayda görüyoruz. Türkiye’nin, yenilenebilir enerji alanında ilk yatırımları, hidroelektrik alanında oldu ve bu sektör, ülkemizin kalkınma hamlelerine ürettiği enerji ile can verdi. Mevcut HES kurulu gücü 32 bin 232 MW’lık; ülkemizin ihtiyaç duyduğu enerjinin yüzde 20’sinden fazlasını tek başımıza üretiyoruz. Yani her beş birim enerjinin 1 birimi hidrolik kaynaklardan üretiliyor. Bu alandaki yerli imalat sanayi de uzun yıllara dayanan yatırımlarla çok gelişmiş durumda. Kuraklık şartları ağırlaştı, bu yıl enerji üretiminde % 45’yi aşan oranlarda gelen su miktarında düşüşler var, yağan kar miktarı çok düştü, mevsimler kaydı. Eskiden görülme sıklığı da etkisi de bugüne nazaran daha azdı ancak kuraklık artık daha sık ve daha ağır yaşanıyor.” şeklinde konuştu.

Güven, “Böyle bir gündemde HES’lerin doğal depolamalı santraller konumunda bulunduğunu hatırlamamız gerekiyor. Enerji depolama teknolojileri, kararsız üretimi olan GES ve RES’lerin sisteme bağlantısının arttığı günümüz enerji dünyasında kritik bir gereklilik, biz hem barajlı santrallerin hem de Pompaj Depolamalı HES’lerin ‘enerji depolama’ alanında başka bir kaynağa ya da birtakım elektrokimyasal çözümlere ihtiyaç duyulmadan en çevreci şekilde enerji depolanmasına önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Ayrıca HES arazilerine ikincil kaynak GES ve RES yatırımlarının hızlandırılması ve kolaylaştırılması gerekiyor ki bu birbirini en iyi şekilde tamamlayan üretim tesisleri daha verimli şekilde ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarını üretime çevirebilsinler. İzin süreçleri kolaylaştırılması ve ETKB bağlanması, iletim kapasitesi kısıtlarının kaldırılması şu anda bu konuda uykuda yatan bir yatırım kapasitenin önünü açacaktır. Aslında depolamalı sistemlerin HES’lere katkısını değil büyük bir kısmı doğal depolamalı enerji sistemleri olan HES’lerin enerji arz güvenliğimize katkılarını konuşmakta ve bu katkıyı artıracak adımları hızlandırmamızda fayda var.” dedi.

2024’te HES’lerden elde edilen elektrik enerjisinin yüzde 76,4’ü depolamalı HES’lerde üretildi

Pompaj depolamalı HES’lerin enerji sektöründe üstleneceği rol hakkında görüşlerini paylaşan Güven şöyle konuştu: “Pompaj depolamalı HES’ler konusu HES’lerde son derece güncel ve vizyoner bir yaklaşımdır. Devlet Su İşleri tarafından açıklanan bilgilere göre 2024’te HES’lerden elde edilen elektrik enerjisinin yüzde 76,4’ü depolamalı HES’lerde, yüzde 23,6’sı ise nehir tipi santrallerde üretildi. Biz “HES’lerin enerji portföyündeki rolü güçlendirilmeli” derken bu verilerden ve ayrıca hem ihtiyaçlarımız hem de potansiyelimiz ve kabiliyetlerimizden hareket ediyoruz. Pompaj depolamalı HES’ler de bu noktada çok önemsediğimiz santraller, çünkü suyun enerji üretiminde daha verimli kullanılmasını sağlıyor, gece fiyatların çok düşük çıktığı saatlerde suyun tekrar üretimde kullanılmasını, sistem veriş çekiş dengesini ve ayrıca havza su planlamalarına destek olan bir teknoloji niteliğiyle enerji üretim çeşitliliğini sağlıyor. Avrupa’da ve dünyada fosil kaynakları bizden çok zengin olan ülkelerde bile son dönemde bu yatırımların arttığını görüyoruz.”

HES’lere yönelik önlemlerle ülkemizin enerji arz güvenliği de daha da güçlenecektir

Türkiye’de bulunan depolamalı HES’ler hakkında bilgi veren Elvan, “HES’lerin çok büyük bir çoğunluğu zaten doğal depolamalı enerji santralleri konumundadır, yani ihtiyaç anında 2 saat ve üzere emre amadelik ile depolama kapasiteleri yüksektir. Sadece kuraklıkla ilgili tedbirlerin HES’ler özelinde de alınması ve ayrıca kuraklığın olumsuz etkilerine karşı HES’lerin gerekli düzenlemelerle güçlendirilmesine yönelik (örneğin: Su depolaması olan HES ve barajlara çok hızlı bir şekilde karasal ve yüzer güneş enerjisi santrallerinin, yani yüzer GES’lerin kurulmasının hızlandırılması, gibi) önlemlerle ülkemizin enerji arz güvenliği de daha da güçlenecektir. Pompaj depolamalı HES’ler konusuna gelirsek; Türkiye gibi hidroelektrik enerji üretiminde hem Avrupa’da hem de dünyada ilk sıralarda bulunan bir ülkede ne yazık ki halen bir pompaj depolamalı HES’imiz yok, enerji çeşitliliği ve arz güvenliği adına ve bu sektörümüz adına önemli bir eksiklik. Ancak bu alanda mevzuatın hazırlanması ilgili düzenlemelerin yapılması ile bu yatırımın hızla devreye alınmasıyla ilk pompaj depolamalı HES’imizin de birkaç yıl içerisinde devreye alınabileceğine inanıyoruz. Bu tip santrallerden ülkemizin bir an evvel faydalanmaya başlaması gerektiğini düşünüyoruz. HESİAD olarak üzerinde yoğun olarak çalıştığımız en önemli konu başlıklarından biri pompaj depolamalı HES’lerdir.” diye konuştu.