Türkiye’de ve global pazarda elektrikli ve alternatif yakıtlı araçlarıyla, çevreci taşımacılığın geleceğinde öncü bir rol oynamaya kararlı olduklarını vurgulayan Otokar Ticari Araçlar Satış ve Pazarlama Direktörü Murat Tokatlı, sundukları çözümlerle de filoların verimli yönetimini sağlarken, bakım ve arıza durumlarını önceden tespit edebilme özelliğiyle operasyonel maliyetleri düşürdüklerini ve araçların kesintisiz hizmet vermesini sağladıklarının altını çiziyor.
Şehir içi yolcu taşımacılığı sektörü çevreci bir yaklaşımla dönüşüm yaşıyor. Siz firma olarak bu yeşil yolculuğun neresindesiniz, hangi teknolojilere yatırım yapıyorsunuz? Hangi teknolojilerin ön planda olacağını düşünüyorsunuz? Otokar olarak, yapılmayanı yapma hedefiyle 61 yıl önce yola çıktık. Kuruluşumuzdan itibaren araştırma ve geliştirme her zaman önceliğimiz oldu. Benimsediğimiz bu yaklaşımla şehir içi yolcu taşımacılığının dönüşümüne büyük katkılar sunduk, Türkiye’nin ilk hibrit, ilk elektrikli ve ilk akıllı otobüsü gibi birçok ilke imza attık. 2023 yılında midibüs ve otobüs pazarları toplamında aralıksız şekilde 15. kez Türkiye’nin en çok tercih edilen markası olmayı başardık. Bugün, tasarlayıp geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz araçlarımız, Türkiye’nin dört bir yanında ve dünyanın 60’tan fazla ülkesinde her gün milyonlarca yolcuya hizmet veriyor. Paydaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda, küresel ölçekte kazandığımız deneyim ve mühendislik kabiliyetimizle ürün ve hizmet yelpazemizi genişletmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda araştırma ve geliştirme alanındaki yatırımlarımızı artırıyoruz. Geçen yıl AR-GE harcamalarının ciro içerisindeki payı yüzde 4 olarak gerçekleşti. Çalışmalarımızı dört ana alanda önceliklendiriyoruz: İlk olarak, daha hafif ve dayanıklı araçlarla operatörlerin işletme maliyetlerini düşürmeyi hedefliyoruz; ikincisi, daha düşük emisyonlu araçlarla çevre korumasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz; üçüncü olarak, geliştirilmiş güvenlik önlemleriyle sürücü ve yolcular için daha güvenli bir seyahat sunuyoruz. Dördüncü önceliğimiz ise hem kullanıcılarımız hem de yolcular için taşımacılığı teknolojik ve akıllı uygulamalarla kolaylaştırarak daha verimli bir mobilite sunmak. Bugün olduğu gibi önümüzdeki süreçte de alternatif yakıtlı araç teknolojilerine odaklanarak, karbon ayak izini azaltmak ve enerji verimliliğini artırmak için yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz. Özellikle elektrikli otobüslerimizle, sıfır emisyonlu taşımacılığı mümkün kılıyoruz. Geliştirdiğimiz elektrikli otobüs modellerimiz, sadece çevre dostu değil, aynı zamanda ekonomik operasyon maliyetleriyle de dikkat çekiyor. 6 metreden 19 metreye kadar uzanan geniş bir şehir içi elektrikli otobüs ailesine sahibiz. Araçlarımız, yüksek performans, düşük işletme maliyetleri ve uzun ömürlü batarya sistemleriyle ön plana çıkıyor. Ayrıca, dijitalleşme ve akıllı şehir teknolojilerine de yatırım yapıyoruz. Otonom aracımız, Türkiye’de ve küresel ölçekte otoritelerin övgüsünü almaya devam ediyor. Yeni duyurduğumuz Bus Monitor telematik çözümümüz, filoların verimli yönetimini sağlarken, bakım ve arıza durumlarını önceden tespit edebilme özelliğiyle operasyonel maliyetleri düşürüyor ve araçların kesintisiz hizmet vermesini sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda, elektrikli ve alternatif yakıtlı araçların yanı sıra enerji depolama, şarj teknolojileri, otonom sürüş teknolojileri ve akıllı ulaşım çözümlerinin ön planda olacağını öngörüyoruz. Bu teknolojiler, şehir içi taşımacılığın daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak. Otokar olarak, bu dönüşümde öncü bir rol oynamak ve sektöre yön vermek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Geniş ürün gamımız ve güçlü mühendislik altyapımızla, çevreci ve yenilikçi çözümler sunarak, şehir içi yolcu taşımacılığının sürdürülebilir geleceğine katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Yeni teknolojili araçların maliyetleri şu an için daha yüksek. Bu dönüşüm sürecini hızlandırabilmek adına kamu otoritesi nasıl bir yol haritası izlemeli, hangi adımlar atılmalı? Bu dönüşüm ve değişimi karşılayabilecek altyapı sizce yeterli mi? Yeni teknolojilerin günlük hayatta yaygınlaşması maliyetleri nedeniyle zaman alabiliyor. Bu durum teknolojinin son kullanıcı tarafında hayat bulması, sektör ve otoritelerin belirledikleri yol haritasının hayata geçmesiyle daha da hızlanıyor. Gelecekte, dönüşüm ve yollardaki araçların değişimi hızla devam edecek. Mevcut altyapının iyileştirilmesi, genişletilmesi, şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması, enerji şebekesinin elektrikli araçların yoğun kullanımına uygun hale getirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonuyla hem ülkemizde hem de yurt dışında daha fazla elektrikli ve alternatif yakıtlı toplu ulaşım araçlarına rastlayacağız. Elektrikli ve/veya yenilenebilir enerji kaynaklı ürün gamınızın mevcut yapısından bahseder misiniz? Türkiye pazarında araçlarınıza ilgi var mı, satışlarınızda ne kadar yer tutuyor? Türkiye’nin ilk hibrit ve ilk elektrikli otobüsünü üreten firma olarak, her zaman toplu ulaşım trendlerini ve kullanıcı ihtiyaçlarını önceden tespit edip, buna uygun çözümler geliştiriyoruz. Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında operatörlerin ihtiyaçlarını uygun maliyetli, çevre dostu ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri ile karşılıyoruz. Küresel iklim değişikliği ve karbon ayak izini azaltma hedeflerimiz doğrultusunda, 2012 yılında ilk elektrikli otobüsümüzü tanıttık. Bugün, 6 metreden 19 metreye kadar uzanan geniş bir şehir içi elektrikli otobüs ailesine sahibiz. Bu araçlarımız, doğuştan sıfır emisyonlu olup, küresel iklim değişikliğinin negatif etkilerini en aza indirmek amacıyla dönüşüm içerisinde olan Avrupa pazarının ihtiyaçlarını şimdiden karşılamaya hazır. Alternatif yakıtlı otobüslere olan talep gitgide artıyor. Elektrikli araç ailemiz ile pazardaki iddiamızı her geçen gün artırıyoruz. Türkiye pazarında da yeni nesil araçlarımıza büyük ilgi var. Bu ilgi, sadece çevreci özellikleri nedeniyle değil, aynı zamanda yüksek performans ve düşük işletme maliyetleri sayesinde de artıyor. Taleplere ve beklentilere uygun çözümler üreterek, başarılarımıza her geçen gün yenilerini ekliyoruz. Elektrikli otobüslerimizin yanı sıra alternatif yakıtlı araçlar ve yenilenebilir enerji kaynaklı ürünlerimizle de sürdürülebilir ulaşım çözümleri sunmaya devam ediyoruz. Hem ülkemizde hem de başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında araçlarımıza olan ilgiden son derece memnunuz. Bu ilgi, bizim daha çevreci, daha verimli ve daha yenilikçi çözümler sunma konusundaki kararlılığımızı pekiştiriyor. Otokar olarak, elektrikli ve yenilenebilir enerji kaynaklı ürün gamımızı sürekli genişleterek ve bu alanda yenilikçi teknolojilere yatırım yaparak, sürdürülebilir ulaşım çözümlerinde öncü olmaya devam ediyoruz. Globalde elektrikli ve/veya yenilenebilir enerji kaynaklı araçlarınıza ilgi nasıl? Hangi pazarlarda daha çok talep var? Bu tip araçların genel satışınızdaki payının ne kadar olmasını hedefliyorsunuz? Otokar olarak, Türkiye otobüs pazarında liderliğimizi korurken, iştirak şirketlerimizin başarılı performansı ve yeni elektrikli ürün ailemizle Avrupa başta olmak üzere ihracat pazarlarında araç parkımızı artırmayı sürdürüyoruz. Sıfır emisyonlu otobüslerimiz, küresel iklim değişikliğinin negatif etkilerini en aza indirmek üzere dönüşüm içerisinde olan kentlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Özellikle Avrupa şehirlerinde bu araçlarımıza büyük bir talep var. Araçlarımız, Avrupa pazarındaki ihtiyaçları en iyi şekilde karşılıyor, talep üzerine özel üretim gerçekleştiriyoruz. Otokar olarak, alternatif yakıtlı araç ailemizi genişletiyoruz. Elektrikli ve alternatif yakıtlı araçlarımızla, çevreci taşımacılığın geleceğinde öncü bir rol oynamaya kararlıyız.
RENAULT TRUCKS, ELEKTRİFİKASYON ADIMLARINI HIZLANDIRIYOR
Taşımacılığın dekarbonizasyonunda önemli bir oyuncu olan Renault Trucks, şirket içi lojistik süreçlerinin elektrifikasyonuna hızla devam ediyor. Bu projenin ilk aşaması, Lyon ve Bourgen- Bresse tesisleri arasındaki aks taşımacılığının elektrifikasyonu oluyor. Her yıl iki üretim tesisi arasında yapılan 450 bin km’lik taşımacılık, Dupessey & Co ve Transports Chazot şirketleri tarafından beş adet 44 tonluk Renault Truck E-Tech T elektrikli araç kullanılarak gerçekleştirilecek. Bölgeler arası ve orta mesafe e-dağıtımda büyük bir adım olan 44 tonluk elektrikli kamyonun sunulmasıyla Renault Trucks, Bourg-en-Bresse fabrikasına malzeme tedariki için Renault Trucks E-Tech T 4×2 çekicileri kullanıyor. Her biri 22 ton yük hacimli beş elektrikli kamyon, Lyon tesisinde üretilen aksları, ağır hizmet kamyonlarının monte edildiği Bourg-en-Bresse fabrikasına teslim etmek için günde iki gidiş gelişten (360 km) oluşan rotayı tamamlayacak. Mal akışına bağlı olarak teslimat sayısı artırılarak tek günde yedi kamyona kadar da kullanılabilecek. Kamyonların, bu amaç için özel olarak kurulmuş bir şarj istasyonunun bulunduğu Lyon tesisinde günde bir kez 45-50 dakikalık geçici şarja ihtiyacı olacak. Ayrıca araçlar, her akşam iki nakliye şirketinin depolarında da şarj edilecek. Renault Trucks, sunduğu düşük karbon mobilite çözümlerini ve yöntemlerini kendi operasyonlarına uygulayarak sektör paydaşları ve müşterileri için bir model olmayı hedefliyor.
KUZEY İSTANBUL PROJESİ ASTRA’YI TERCİH ETTİ
Ana faaliyet alanları arasında madencilik, hafriyat geri dönüşüm işletmeciliği, gayrimenkul geliştirme ve yatırımları, inşaat taahhüt projeleri, beton, yol alt ve üst yapısı ve asfalt agregası ile beton ve asfalt üretimi olan Kuzey İstanbul A.Ş., yeni kamyon yatırımlarında Astra ağır hizmet kamyonlarını tercih etti. Kemerburgaz’da bulunan taş ocağında kullanılmak üzere Kuzey İstanbul filosuna dahil olan 10 adet Astra 84.51 serisi ağır hizmet tipi kamyon, yüksek kapasitesi ve performansı ile fark yaratıyor. Hem agrega üretimi hem döküm işlemlerinin yürütüldüğü oldukça geniş bir alanda çalışan Astra ağır hizmet tipi kamyonlar, zorlu çalışma şartlarında gösterdiği yüksek performans ile üretime önemli kaktı sağlıyor. Kuzey İstanbul A.Ş. Makine ve Araçlar Formeni Hayati Doğan, oldukça yoğun bir tempoda geniş ve zorlu bir arazide çalıştıklarını söyleyerek, “Geniş bir makine parkına sahibiz. Genç bir makine filomuz var ve bu filoyu sürekli güçlü ve genç tutmak bizler için önemli. Filomuza yeni kattığımız Astra ağır hizmet kamyonları da bizim için üretim kapasitesi ve hızımızı artırma anlamında memnun edici bir yatırım oldu. Daha çok yeni olmasına rağmen, ocaktaki performansları bizleri fazlasıyla memnun etti diyebilirim. Gerek düşük işletme maliyeti ve yakıt sarfiyatı, gerekse yüksek kapasitesi ile önemli avantajlar sunduklarını bu kısa sürede gözlemleme, sahadan duyma fırsatı bulduk.” dedi.
TEKŞAN MAKİNE, TEREX RT İLE FİLO YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR
Türkiye’de pek çok marka projede çalışan ve hali hazırda İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde alt ve üst yapı projelerinde faaliyetlerini sürdüren Tekşan Makine Mühendislik A.Ş., makine filo yatırımlarında TSM GLOBAL ile iş birliğine devam ediyor. Daha önce makine parkına dahil ettiği Yanmar mini ekskavatörünün hemen ardından arazi tipi vinç yatırımını da TSM GLOBAL markası olan Terex RT’den yana kullandı. 2023 yılından bu yana Türkiye temsilciliğini TSM GLOBAL’in yaptığı Terex RT arazi tipi vinçlerini tercih etme ve yatırım süreci hakkında bilgi veren Tekşan Makine Genel Müdürü Levent Tekşan, “İhtiyacımız olan doğru makineyi doğru iş ortakları ile temin etmek bizler için çok önemliydi. Bu anlamda TSM GLOBAL ve Terex RT’nin mükemmel bir tercih olduğunu söyleyebilirim.” diye konuştu. Terex RT’nin TRT100US modeli ile önemli bir hız ve güç elde ettiklerini kaydeden Tekşan, projelerin güvenli ve verimli tamamlanması adına bu gücü ve hızı arkalarına almaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Yüksek taşıma kapasitesi ile en zorlu zemin şartlarında dahi yüksek verimle çalışan Terex RT’nin ileri teknolojisine duydukları güveni ifade eden Tekşan, “Hızlı ve güçlü bir ekibiz. Bu ekibi yine hızlı ve güçlü ekipmanla donatıyoruz. Terex RT bu anlamda önemli bir adım oldu bizler için” dedi.
IVECO’NUN SIFIR EMİSYONLU YENİLİKLERİ IAA TRANSPORTATION 2024’TE
Iveco Group’un ticari araç markası olan IVECO, 17-22 Eylül tarihleri arasında Hannover’de düzenlenecek lojistik, ticari araçlar ve ulaşım sektörü lider platformu IAA Transportation 2024’te yer alacak. Marka, büyüme, verimlilik ve rekabet gücünde yeni seviyelere ulaşmak için çoklu enerji stratejisi, büyüyen bir ortaklık ekosistemi, entegre hizmetler portföyü ve güçlendirici inovasyona dayanan sürekli dönüşüm yolculuğuna liderlik ediyor. Sürekli değişimin tetiklediği eneji ile aralıksız çalışan IVECO, bu yolculuktaki başarılarını müşterileri, iş ortakları ve sektör profesyonelleriyle 24 numaralı holde yer alan standında paylaşmayı heyecanla bekliyor. Markanın standında biyodizel, biyometan, batarya elektrikli ve hidrojenli güç aktarma organlarına sahip geniş araç yelpazesini temsil eden bir filo ile yer alacak. IVECO ayrıca IAA’da dünya prömiyerini yapacağı iki yepyeni sıfır emisyonlu aracını tanıtacak. IVECO, 3,5 tona kadar orta segment üstünde ilk kez yer alacağı Hyundai ile birlikte geliştirilen yeni elektrikli hafif ticari aracını ve tüm kentsel ve bölgesel ihtiyaçlara uygun çok yönlü ve esnek sıfır emisyonlu çözüm olan ağır yük taşıma amaçlı IVECO S-eWay kasalı aracının yanı sıra marka kapalı alanda, değişen pazar taleplerine cevap veren, karbon emisyonu hedeflerini karşılayan sıfır emisyon yolculuğunu benimsetmeye yardımcı olmak için IVECO tarafından geliştirilen geniş dijital servislerin ve finansal hizmetler yelpazesi ile entegre edilmiş markanın en son gelişmiş mobilite çözümlerini sergileyecek.
